MHP'nin Acil Eylem Planı'na Dahil Edilmesi Gerekenler

Milliyetçi Hareket Partisi yarım asırlık geçmişinde hep Türk Milleti'nin menfaatlerini korumuş ve tavrını milletinden yana koymuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi her ne kadar diğer siyasi partilerle aynı kategoriye konup sıradan bir siyasi parti gibi değerlendirilemese de sonuçta bir siyasetin reaksiyoner yapısında yerini almış bir temel taştır.

MHP'ye yol göstermek , MHP'nin krumaylarına akıl daneliği yapmak yada mevcut kadrosu eleştiren bir tavır sergilemek niyetinde ve acziyetinde olamam. Aşağıda maddeler halinde sıralayacağım ''MHP'nin Acil Eylem Planı'na Dahil Edilmesi Gerekenler'' sadece bir öneri ve şahsi isteklerim olabilir. Bu hareketin tabanın da yer alan bir birey olarak siyasi oluşumum ve siyasi temsilcim olan MHP saflarının hangi safta yer alması gerektiğine dair kişisel düşüncelerimdir.

MHP'nin Acil Eylem Planına Acilen ve İvedi ile Dahil Edilmesi Gerekenler;

1-) Terörist Başı ve Bebek Katili Abdullah Öcalan'ın idam edilmesi ile ilgili kanun tasarısı sunmalıdır.
Daha önceki hükümetlerin birer koalisyon hükümeti olduğu gerçeğini önümüze koyarsak , şimdiki AKP hükümetinin tek başına iktidarda bulunması ile kanun çıkarmak , kanun düzenlemek kolay bir durumdur. O halde Milliyetçi Hareket Partisi derhal bir kanun tasarısı hazırlayıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ''Haydi Buyrun Apo'yu hep beraber asalım'' demelidir. Bu aynı zaman da AKP'nin ne kadar samimiyetsiz olduğunu gözler önüne serecektir.

2-) MHP Apo'nun İdam edilmesi ile ilgili atılan iftiralara karşı Medya tabanlı bir kampanya başlatmalıdır.
 Hepimizin bildiği üzre yada hepimizin bilmediği üzre Milliyetçi Hareket Partisi , Abdullah Öcalan yakalanıp geldiğinde, hakkında idam cezası kesinleştiğinde , Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ''Abdullah Öcalan Asılsın'' oyu kullanan tek partiydi. Firesiz bir şekilde Apo'nun asılması için oy kullanan MHP'nin karşısında Apo'yu ipten kurtaranların diğer tüm partiler olduğunu ve bu durumda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta ''Apo'yu siz asmadınız'' iftirasına karşı bir kampanya başlatılmalıdır. Bu kampanya Medya tabanlı olup , yazılı , basılı ve görsel medya olarak ayrılmalıdır. ''Apo'nun asılması için oy kullanan MHp Milletvekillerini , sayısını , kullandıkları oyları , bu konudaki düşünceleri , o gün mecliste yaşananları , Apo'yu ipten kurtaran milletvekillerini, sayılarını , hangi partinin milletvekili olduğunu , o gün kü durumları vs.. durumları video,el ilanı , afiş, broşür , internet , televizyon , uydu kanalları gibi mecralarda , Milletvekilleri kendi memleketlerinde kalabalıklar önünde bu durumu anlatmalı ve milletimize gerçekler gösterilmelidir.

3-) Baş Örtüsü Sorunu hakkında bir gen soru verilmelidir.
Bildiğiniz gibi şu an mevcut iktidar partisinin en büyük kozu Başörtüsü sorunuydu. Seçimlerden hemen önce tekrar tekrar gündeme getirmektedirler lakin çözüm noktasında pek te bir şey değiştiğini söylemek mümkün değil. Hali hazır da üniversitelere yada resmi kurumlarda çok sıkı bir denetim söz konusu olmadığı için artık Baş Örtüsü ile alakalı sıkıntılar gündeme gelmemektedir. Çözülmüş müdür? hayır , hala baş örtüsü yasağı devam etmektedir. Bu konuda bir  gen soru hazırlayarak Türkiye Büyük Milleti'ne sunulmalı ve AKP'ye '' Hani Başörtüsü sorunu sizin şerefinizdi?'' sorusu sorulmalıdır.

4-) Mahalle ve ev toplantıları tertip edilmelidir. Her ilde , Her İlçede , Her kazada , her köyde mahalle toplantıları , ev toplantıları düzenlenmelidir. Bu mahalle ve ev toplantılarında millet ile birebir görüşülmüş olacaktır. Bu görüşmeler de milletimize yukarıda saydığım maddeler birinci öncelikli olmakla beraber MHP'nin tüm çalışmaları anlatılmalıdır. 

Tüm bunların yanında MHP'nin koalisyon hükümetinde yer alması ile birlikte Apo'yu etmeye tek başına gücü yetmediğinin ve Tek Başına İktidar edilmesi halinde ilk icraatlarının yukarıdaki maddeler olduğunu milletimize anlatmalıdır.

Türk Milleti MHP'yi anlamıyor demek yerine , Türk Milleti'ne MHP'yi nasıl daha iyi anlatabiliriz telaşında olmalıyız.

Selam ve Dua ile..

Vural Egemen Sarıgöz
09.01.2013