Anasayfa » » Hadis-i Şerif'lerde Şiir

Hadis-i Şerif'lerde Şiir


Şiir günümüzde olduğu gibi asrı saadet zamanında da revaçtaydı. Ben şiir yazmayı çok severim. O ilham adını verdiğimiz şey geldiği zaman insan içinden geçenleri kağıda dökebilir ise ortaya güzel şeyler çıkabilir. Babam'da çok iyi şiir yazardı , belki bu şiir merakını içime salan da o olmuştur. Babamın anlattığına göre dedem de çok iyi şiirler yazarmış. Hatta Arapça ve Farsça şiirleri hala arşivinde duruyor.  Geçtiğimiz günlerde bir sohbet ortamında  şiir yazmak ile alakalı bir fikir ayrılığı zuhur etti.  Hatta aramızda şiir yazmanın günah olduğunu söyleyenler dahi oldu.


Ben daha önceleri İslamiyet'ten önceki zamanlarda Kabe'nin duvarlarına şiirler asıldığını , hatta asılan şiirleri beğenenlerin ücreti mukabilinde satın aldığını işitmiştim. Bu konu da elbette ki Alemlerin Efendisi olan Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimiz bizleri aydınlatmıştır diye düşünerek araştırmaya başladım ve şiir hususunda bir çok hadis-i şerif'e rastladım. Bu hadis-i şerifler ışığında şiir ve şiir yazma hususunu belki yeniden değerlendirebiliriz.

Kütübü Sitte'de geçen muteber hadis kitaplarında şiir ile ilgili geçen hadis-i şerifleri inceledim.

Ubey İbni Kab (r.anh)'tan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te ''Şiir'de Hikmet vardır'' buyrulmaktadır. Buhârî, Edeb 90; Ebü Dâvud, Edeb 95, (5010); Tirmizî, Edeb 69, (2847); İbnu Mâce, Edeb 41, (3755).

İbnu Abbas (r.anh)'dan rivayetle Ebu Davud'da yer alan başka bir Hadis-i Şerif'te "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a bir bedevî geldi. (Dikkat çekici bir üslubla) konuşmaya başladı. Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm):"Şurası muhakkak ki beyanda sihir vardır, şurası da muhakkak ki şiirde de hikmetler vardır" buyurdu."Ebü Dâvud, Edeb 95, (5011); Tirmizi, Edeb 63, (2848).


Amr İbnu'ş-Şerrîd, babasından (Şerrîd'den naklen radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir gün ben Resülullah'ın bineğinin arkasına binmiştim. Bir ara bana:"Hafızanda Ümeyye İbnu Ebi's-Salt'ın şiirinden birşeyler var mı?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince:
"Söyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine:
"Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine,
"Söyle!" emretti. Böylece kendisine yüz beyit okudum."Müslim, Şiir 1, (2255).


Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) Umretu'l-kazâ sırasında Mekke'ye girdiği zaman şâiri Abdullah İbnu Ravâha, önünde yürüyor ve şu Şiiri okuyordu:

"Ey kâfir çocukları (Resülullah'a) yol açın!

Bugün ona gelen vahiy adına, size,

Öyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden uçurur,

Ve dostu dostuna unutturur."

Bunu gören Hz. Ömer:

"Ey İbnu Ravâha! Sen Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın önünde ve Allah'ın Harem bölgesinde şiir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resülullah:

"Ey Ömer bırak onu. Onun şiirleri, Mekkeli kâfirlere okdan daha çabuk tesir eder!" diyerek müdahale etti."Buhârî, Edeb 90, 95, 111, 116; Müslim, Fezâil 70, (2323).


Hz. Berâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm), Kureyza günü, (şâiri) Hassân İbnu Sâbit'e:

"Müşrikleri hicvet, zîra Cebrâil seninle beraberdir!" dedi."Buhârî, Edeb 91, Bed'u'l-Halk 6, Megâzi 30; Müslim, Fezâilu's-Sahâbe 153, (2486).

Kaynak ; http://enfal.de/kutub/index.htm




1 yorum:

Yorum yazarken güzel Türkçe'mizi güzel kullanalım!