Anasayfa » » Türk Milleti'ne Çağrı

Türk Milleti'ne Çağrı


Gencay Dergisinin Ağustos 2012 de yayınlanan 7.sayıda yayınlanan makalemdir. Yayınlanmasında emeği geçenlerden Allah(c.c.) razı olsun...


Türk Milleti tarih boyunca adından sıkça söz ettirmiş, tarihin seyrini değiştirecek hamlelerde bulunmuş, savaşla fethettiği topraklarda yaşayan insanların gönüllerini de hoşgörü ve samimiyet ile fethetmiş, muzafferiyetlerini imanlarının bir tecellisi olarak görerek, darda kalınca sabır, 
bollukta olunca şükretmiş bir millettir.Tarih boyunca çadırdan, beyliklere, beyliklerden, devletlere uzanan zaferlerini Cihan Hâkimiyeti düşünceleri  ile süslemiştir.


Türk’ün Cihan Hâkimiyeti düşüncesinde bir değişiklik olmamıştır ancak dünyanın savaş stratejisinde oldukça büyük değişiklikler olmuştur.Türk Milleti dünya üzerinde hep en büyük 
devletlerin arasında yer almıştır ki bu sebepten bütün dünyanın tüm hasetliği Türk Milleti’nin üzerinde olmuştur. Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra elimizde tutmayı başardığımız toprakların 
dışında elimizden çıkardığımız toprakların üzerinde bu gün İngilizler, Amerikalılar, Almanlar, Fransızlar, Çinliler,Hindistanlılar, Japonlar, Ruslar, Brezilyalılar gibi milletler yaşamaktadır. 

Ey Türk Milleti!
Sana seni anlatmak imkânsız ve beyhudedir. Seni tarihin derinliklerinde yer alan zaferlerin, namının ulaştığı kıtalar anlatsın. Üzerinde yaşadığı topraklar Türkiye Cumhuriyeti topraklarıdır. Bu 
topraklar Türk’ün son kalesidir. 

Ey Türk Milleti!
Artık düşmanını tanımalısın ki düşman artık aşikâr değildir. Eskiden yalın kılıç ile karşına dikilen düşmanı iman gücü ile devirip tarumar ederdin. Artık düşmanların kılıçlar ile karşına dikilmeden, sana bir fiske dahi vurmadan seni alt edebiliyor. Düşmanlarını tanı, tekniklerini öğren. Sana karşı kullandıkları metotları bertaraf edecek yöntemler geliştir.


Üzerinde yaşadığımız toprakları elbette ki hiçbir düşman bilek gücü ile elimizden alamaz ancak düşman sinsi bir şekilde pusuda yatmaktadır. Bilek gücü ile alamadığı topraklarımızı bu gün para ile satın almaya çalışıyorlar.Yıkmayı başaramadıkları imanımızı bu gün televizyonlarda yayınlanan Türk’ün örf ve âdetine uymayan, karakteristik özelliklerine ters düşen yayınlarla 
devirmeye çalışıyorlar. Birçok kez de başarıya ulaştıkları gün gibi aşikârdır. Türk Milleti’nin en büyük özelliği namuslarına olan düşkünlüğüdür. Bu sebeptendir ki bayrak, vatan, millet, din, 
dil, toprak gibi değerler namusa eşittir.Bundan 15 yıl öncesine kadar bırakın Kürdistan’ı hiçbir kimse Kürt diye bir ayrımcılığı ağzına alamazken, bu gün ülkemizin doğusunda yer alan Hakkâri, 
Şırnak, Diyarbakır gibi illerimizde Kürdistan çığırtkanlığı yapılmaktadır.

Ey Türk Milleti!
Bu topraklar üzerinde her gün askerlerimiz şehit düşerken, bu topraklar üzerinde her gün Kürdistan hayalleri kurulurken, anaların gözyaşları akarken, bayrağın alaşağı edenler, yakanlar varken bu sessizliğinin sebebi nedir?Türk Milleti’nin tarihi boyunca askerlerini baş üstünde tutması ile takdir edilmişken, bu gün askerlerini, subaylarını, paşalarını hapse attıranlara karşı bu sessizliğinin sebebi nedir?


Allah ile aldatanların oyunlarına göz göre göre gelişin, dininin üzerinde Hıristiyanlık inşa etmelerine sessizliğinin sebebi nedir?Bu topraklar üzerinde yıllarca bizimle beraber yaşamış Kürt Kardeşlerimizi kışkırtıp, onları kandıranlara verilecek bir cevabın yok mudur?

Ey Türk Milleti!
İçinde bulunduğumuz dönem içerisinde iktidar gücünü elinde tutanların çizdiği pembe tabloya kanmayı bırak, sana vaat edilmiş olanlar ile senin üzerinde gerçekleştirilmeye başlanan kirli oyunları birbirinden ayırt et artık.


Ey Türk Milleti!
Sana okunan istikrar masalını, barış mavalını artık dinleme. Ülkemizin dış borcu her geçen gün artarken, iç borcumuz dış borcumuza oranla gedik şekline bürünmüşken, sana sunulan refahın 
yalnızca istikrar kelimesinin arkasına saklanmış bir acziyet olduğunun farkına varmalısın.
Sana para, pul, servet, hazine refah ve salahiyet getiremez.Hüseyin Nihal Atsız 1934 yılında Orhun Dergisinde yer alan bir makalesinde şu satırları bizlere armağan ederek ‘’  Yahudi 
denen mahluku dünyada Yahudi’den ve sütü bozuktan başka kimse sevmez’’(Nihal Atsız 
Orhun Dergisi 7.Sayı) diyerek bizim mevcut düşmanlarımızı ve gelecekte karşımıza çıkacak düşmanlarımızı işaret etmiştir.Düşmanlarını tanı, bugün gözle görülmeyen düşmanlar ve onların 
düşmanlıklarını süsleyen sezilemeyecek hileleri vardır. Topraklarımız üzerinde başka devlet kurma çabasında olanlar var. Bu çabayı boşa çıkarmak için bir şeyler yapmalısın. Mevcut hükümetin göz boyamaları ile kendini kandırma ya da kandırmalarına müsaade etme.
Türk Milleti’nin en büyük zafiyeti merhametidir. Mevcut düzende karşına çıkan her olayı ve durumu bir tehdit olarak görüp analiz etmeden gözünün önünde ayırma. İsrail’in yani Yahudilerin 
bu gün topraklarımız üzerinde kurduğu hayalleri az çok biliyorsun. Kürdistan hayali ile kandırılan Kürt kardeşlerimizi, dağda öldürülen ya da yakalanan teröristlerin birçoğunun Kürt dahi olmadığını (Ermeni, Yahudi) biliyoruz. O halde kendini bu oyunlardan koruduğun kadar Kürt kardeşlerimizi de bu oyunlara arşı bilinçlendirmek vazifendir.

Ey Türk Milleti!
Unutma ki seni alt etmelerinin tek yolu dinini, dilini ve değerlerini bertaraf etmekten geçer. Bu gün Türkçemizin ne kadar yara aldığını gençlerimizin iki dudağı arasından çıkan cümlelerden 
görebilirsin, bu gün dinimizin ne kadar sabote edildiğini birçok televizyon kanalında ‘’Hıristiyanların ve Yahudilerin cennete gideceği’’ safsatasından anlayabilirsin. Değerlerimizin ne kadar alaşağı edildiğini, ülkemizin doğusunda askerimizin, polisimizin, bayrağımızın ve 
topraklarımızın acziyetinden öğrenebilirsin.

Ey Türk Milleti!
Sen kandırılırken doğmamış çocukların katlediliyor. Daha kalu belada bekleyen torunların şimdiden işgal altındaki topraklarda sürünüyor. Senden önce sana bu toprakları layıkıyla emanet eden atalarının kemikleri şimdiden sızlıyor.Unutma! Bir gün bu topraklar üzerinde 
yabancı devletlerin bayrakları dalgalanırsa senden ne kul, ne Hak razı olmayacaktır.

Ey Türk Milleti!
Devletine, milletine, bayrağına, toprağına, vatanına, askerine, polisine, doktoruna, öğretmenine, hemşirene, mühendisine, mimarına, yazarına, yaşlına, gencine, oğluna, kızına, dinine, kitabına sahip çık!Aksi takdirde onulmaz yaraların, derman bulmaz dertlerin, gözü yaşlı anaların,kızların, başı yere eğilmiş babaların, dedelerin olacaktır. Sana armağan edilmiş olan bu bayrak, bu toprak iki cihanda da yakanı bırakmayacaktır.Allah azze ve celle olandır. O yüce kudret
sahibidir. O kendisine iman edenleri korur ve gözetir. Senin elinden Hakk’a olan tevekkülünü alırlarsa Tanrı’nın sana olan merhameti ve muzafferiyeti yok olacaktır. Allah Türk’ü korusun ve yüceltsin ancak Türk, kendisine verilen değerleri korumaya gayret ederse…
Bu topraklara toprakların üzerindekiler sahip çıkmazsa bu topraklar altında yatan şehitlerimiz sahip çıkacaktır. 


Ey Türk Milleti!
Bu topraklar için mücadele et ki, bu topraklar altında yatanlar sana yardıma gelsin ancak sen bu topraklar için mücadele etmezsen, bu topraklar altında yatan şehitlerimiz bu topraklar için 
mücadele eder ve mücadelesi sona erdiğinde sana iki çift söz eder.

Tanrı Türk’ü asıl şimdi korusun…

Vural Egemen SARIGÖZ
Kaynaklar; http://www.gencaydergisi.com/dergi/GencayDergisi07-Agustos2012.pdf
                   http://www.gencaydergisi.com/Sayi07-Agustos2012.aspx







0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum yazarken güzel Türkçe'mizi güzel kullanalım!